Ebu Hureyre (Allah Ondan razı olsun)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Aziz ve Celil olan Allah şöyle buyurmuştur: “Ademoğlunun oruç dışında her ameli kendisi içindir, oruç ise başka maksad ve gösteriş olamayacağı için sadece benim içindir. Önceden bildirilmiş ölçülerin çok üstünde olan mükafatla mükafatını da ben vereceğim. Oruç günah ve hastalıklara ve cehennem ateşine karşı bir siperdir. Biriniz oruçlu olduğunda kötü söz söylemesin ve kavga da etmesin, şayet birisi kendisine söver ve çatarsa ben oruçluyum desin. Muhammed’in canı elinde olan Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur. Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anından birisi iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbına kavuştuğu andır.†(Buhari, Savm, 9; Müslim, Sıyam, 163)
Bu, Buhari’nin rivayetidir. Başka bir rivayetinde ise, (Yüce Allah:) oruçlu yemesini, içmesini ve nefsani arzularını sadece benim için terk ediyor. Dolayısıyla oruç sadece benim için yapılan bir ibadettir. Diğer iyilik ve ibadetlerin karşılığı on misli sevap olduğu halde orucun mükafatını bizzat ben size bildirmediğim bir ölçü ve nispetle ben vereceğim.
Müslim’in başka bir rivayetinde ise;
“Ademoğlunun her ameline kat kat sevap verilir, bir iyilik on mislinden yedi yüz misline kadar katlanır. Ancak oruç başka, onun mükafatını ben veririm. Çünkü oruçlu kimse yemesini içmesini ve nefsani isteklerini sadece benim için terk eder. Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anından birisi, iftar ettiği zaman, diğeri ise orucunun sevabıyla Allah’a kavuştuğu andır. Oruçlunun ağız kokusu ise Allah katında misk kokusundan daha güzeldir†buyurmuştur. (Müslim, Sıyam, 164)